Hak düşürücü süre hakkın zamanaşımına uğraması için ilk önce zamanaşımına tabi hak olması ve kanunda belirtilen sürenin dolmuş olması gerekir. Kanunda belirtilen sürenin dolmasıyla hakkın dava edilebilirliği ortadan kalkar. Zamanaşımı, def-i niteliğinde olup ancak tarafların ileri sürülmesi ile hakimce dikkate alınmaktadır. Hakim re’sen borcun zamanaşımına uğrayıp uğramadığını araştırmamaktadır. Zamanaşımı def-i, ön inceleme aşamasının sonuna kadar ileri sürmektedir.
Zamanaşımı kavramının doktrinde bilinen iki türü mevcuttur. Bunlar düşürücü zamanaşımı ve kazandırıcı zamanaşımı olarak adlandırılır. Kazandırıcı zamanaşımı eşya hukukunda düzenlenir. Buna göre; başkasını ait malı, kanunda belirtilen sürelerde elinde bulunduran kişiler, kanunda öngörülen koşulları gerçekleştirilmesi durumunda o şeyin mülkiyetini kazanır. Düşürücü zamanaşımı ise kural olarak alacak haklarına ilişkilidir. Düşürücü zamanaşımı, kanunda belirlenen süre içerisinde, alacaklının alacağına kavuşması için herhangi bir harekette bulunmaması sonucu alacağın ifasını isteme hakkının ortadan kalkması olarak tanımlanmaktadır.
Hak Düşürücü Süre
Kanunda belirtilen süre, söz konusu hak kullanılmaksızın geçirildiği zaman hakkın özü son buluyor ise hak düşürücü süreden söz edilmektedir. Burada sürenin dolmasıyla birlikte sadece hakkın dava edildiği değil hakkın kendisi de yok olacaktır. Hak düşürücü süreler genellikle anlamda hukuki durumun daha hızlı çözüme kavuşturulması istendiği hallerde öngörülmektedir. Bu sebeple, kanunda belirtilen hak düşürücü süreler çok uzun zaman dilimlerini içermez.
Hak düşürücü sürenin geçmesiyle hak sona ereceğinden ötürü hak düşürücü süre savunması itiraz niteliğinde olmaktadır. Taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilmektedir. Bununla birlikte, taraflar ileri sürmesi dahi hakim re’sen inceleme yapılarak hak düşürücü sürenin aşılıp aşılmadığını tespit edecektir. Hak düşürücü sürelerin kesilmesi ya da durması mümkün değildir. Ancak hak düşürücü sürelerin mücbir nedenler ve yasada belirtilen bazı hallerde saklı tutulması mümkün olabilmektedir. Kanunun mahkemeye, mücbir nedenler dolayısıyla süreyi uzatma hususlarında takdir yetkisi tanıdığı durumlar mevcuttur. Bu gibi durumlarda ve usule ilişkin işlemlerin mücbir neden dolayısıyla yerine getirilemediği durumlarda eski hale getirme kurumunun öngörüldüğü hallerde hak düşürücü süre yerine mahkemece yenisi verilebilmektedir.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?